Newroz bu coğrafyada onlarca yıl bir söylence ve gelenek olarak yaşadı. Ne zaman ki Mazlum Doğan Amed zindanının zifir karanlığını üç çöp kibritle yırttı, o günden sonra Newroz Kürtlerin gözünde yeni bir anlam ve ruh kazandı.
Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı Çağrısı’yla Kürt özgürlük mücadelesinde yeni bir dönem açıldı. Sürecin seyri üzerinde belirleyici etkisi olacak ‘temel bir belge’ özelliği taşıdığı gerçeğine gözlerimizi kapatmamakla birlikte süreci bu metne indirgemeyi doğru görmüyoruz. Fakat gerçeği ters yüz etmeye çalışarak bu
“Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir” [Edip Cansever] Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) 46. kuruluş yıldönümünü savaş alevlerinin dünyayı sardığı, faşizmin, ırkçılığın tavan yaptığı, kapitalist barbarlığın bütün bataryalarını ateşlediği koşullarda kutluyor.
Bundan dört yıl önce, Aralık 2020’de tamamlanan 5. Konferansımızın Sonuç Bildirgesi’nde, “İnsanlığın geleceği bakımından tarihsel bir kavşakta bulunduğumuz” tespitini dile getirdik. Bunun hemen arkasından, “Ekonomiden siyasete, toplumsal ilişkilerden uluslararası dengelere kadar her şey tepeden tırnağa sarsılmış -bazıları tükenmiş, çökmüş- durumda. Hiçbir şey
/17 Şubat 2024 tarihinde yayınlanmıştır/ Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) 45. kuruluş yıldönümünü kutluyor. TİKB, insanlığın kurtuluşunu amaçlayan komünist bir örgüttür. Sömürünün, sınırların ve eşitsizliklerin ortadan kalktığı bir dünya için savaşmaktadır. Onun ‘kuruluş kongresi’ özelliğini taşıyan İMT (İleri Militanlar Toplantısı) 19-21 Şubat
/19 Şubat 2022 tarihinde yayınlanmıştır/ – Kurucu kadrolarından biri olduğunuz TİKB’nin 43. kuruluş yıldönümündeki duygularınızı sorarak başlamak istiyoruz söyleşiye. Bu konuda ne diyeceksiniz? H. Selim Açan: Bu yıl 43. kuruluş yıldönümümüzü kutluyoruz. Onun köklerinin uzandığı TİKB öncesi grup dönemini de hesaba katacak
İçinde bulunduğumuz tarihsel döneme rengini veren karakteristik özelliklerin başında bütün dengelerin, geleneksel ilişki ve düşmanlıkların, yerleşik anlayış ve ölçülerin vd. alt üst olduğu ‘kaotik bir geçiş dönemi’ özelliği taşıması geliyor. Dünyada da bölgede de Türkiye’de de hiçbir şeyin eskisi gibi olamadığı ama
Ortadoğu, yeraltı zenginlikleri ve jeostratejik konumuyla geçmişten bugüne emperyalistler arasındaki hegemonya savaşının yoğunlaştığı coğrafyalardan biri oldu. Emperyalistler, Birinci Emperyalist Dünya Savaşı sırasında daha savaş nihayete ermeden Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması durumunda her açıdan kritik anlamlar taşıyan bu bölgeyi kendi aralarında paylaştı. 1916 yılında
(Örgütsel Rapor) Bundan dört yıl önce gerçekleştirdiğimiz 5. Konferansımız sonunda TİKB olarak “proleter sosyalist devrimi örgütleme iddiamızı büyütme” bağlamında önümüze şu hedefleri koymuştuk: “1) İşçi sınıfı içinde çalışmayı esas almayı sürdürerek faaliyet alanlarını genişletip büyütmek, yeni güçlere ve alanlara açılmak, 2) İşçi