Buralara Dair..

Yurtdışı Komitesi’nin ülkedeki MK üyeleri ve MÖK’e gönderdiği Rapor- 4 Ekim 2006

Merhaba,

Bu metin aslında yaklaşık 8 ay kadar önce yazılmalıydı. Fakat varolan organın görev ve sorumlulukları karşısındaki genel tutum, böyle bir metnin kaleme alınmasının sürüncemede bırakılmasında da kendisini göstermiştir.

Normal işleyişe göre böylesi genel metinlerin 6 ayda bir hazırlanması gerekiyor. Fakat burada yapılan Konut’tan sonra görevlendirilmiş olan 3 kişilik esas organ, yaklaşık 1 buçuk yıllık faaliyeti süresince sadece bir metin hazırlayabilmiştir! Bu metin ise üst organda yapılan değişiklik sonrası kaleme alınıyor. Bu nedenle aslında 2 ayrı metin niteliği taşıyacak.

Keza geçmişe ait değerlendirme bölümleri esas olarak eski organda da yenisinde de görevlendirilmiş üyelerce, geleceğe dönük planlama ve hedeflendirmeler ise organa yeni atanmış üye ile birlikte, organın toplam 3 üyesi tarafından yapılmış olacak. Bu minvalde yapılan görev değişikliğine evrilen sürecin kısa bir değerlendirmesi şarttır.

Konuttan (1. Yurtdışı Konferansı-nba) sonra atanan organın 1 buçuk yıllık faaliyetinin ölçütü elbette ki Konut hedefleri ile faaliyetin birleştirilmesi ve o hedeflerin şöyle ya da böyle asgari düzeyde de olsa yaşamdaki karşılıklarının var edilmesidir. Fakat bu noktada belirgin bir donma ve deyim yerinde ise faaliyetsizleşme süreci yaşandı diyebiliriz.

Bunun pek çok nedeni sıralanabilir. En başa da ülkede yaşanan genel düşüşün gerek kitleler, gerekse bizzat örg.lü bireyler ve güçler üzerinde yarattığı moral etkileri ya da buradaki emekçilerin yıllar içerisinde yaşadıkları kültürel, moral deformasyon, sosyo-psikolojik, kültürel farklılaşmanın devr. hareketin gelinen noktadaki itibar kaybı ile de birleşerek son derece girift bir eksene oturmuş olmasını yazabiliriz. Ya da asıl beslenme kanallarından biri olan son kuşak gençliğin değerler oluşturmaktaki zayıflıkları, tanımlanması gerçek anlamda güç olan niteliksizleşme, amorflaşma, hedefsizlik ve belirsizlik gibi nitelikler taşımasını sayabiliriz. Ya da kendi iç sınırlılıklarımızın, yaşanan kopuşların giderek karalayıcı bir faaliyete dönüşüp soysuzlaşması ile daha da ciddi handikaplara dönüşmesinden, genel faaliyet üzerinde yarattığı basınçtan bahsedebiliriz. Aynı şekilde faaliyet yürüten aktivist sayısının giderek daralması, varolanların genel faaliyetin ivme kazanamaması ile belirgin bir moral düşüş yasamalarından, çevre güçlerin istikrarsızlığı vs. den bahsedebiliriz… Daha pek çok şey sayabilir, pekçok nesnel sınırlılıktan bahsedebiliriz.

Ve sayacağımız her şeyin burada yürütülen faaliyet üzerinde gerek tek tek, gerekse bir bütün olarak ciddi bir sınırlayıcılığı ve daraltıcılığı, dağıtıcılığı vardır. Ancak sadece bunlardan bakmakta gerçeğin ciddi anlamda perdelenmesi olur. Bu tamamen nesnelci bir yaklaşım olur ki, kendimizi kandırmanın ötesine götüremez bizi.

Faaliyetin bir türlü bir potaya akamaması ve giderek aslında fiilen tasfiye olması hali karşısında en başta organdaki bireyler arasında farklı yaklaşımlar söz konusudur. Bu açıdan eski organdaki bireyler arasında belirgin bir bakış açı farklılığı sorunu ve uyumsuzluğun varlığından bahsedebiliriz. Giderek ruhsal birliği ve y.lik ilişkilerini, hukukunu da deforme edecek boyutlara ulaşan bu farklı bakış açılarından kısaca bahsedecek olursak:

1- Sorunu işleyiş hataları, ihlalleri noktasından ele alan anlayış. Bu konuda asıl olarak MK’nin tutumunu eleştiren bu anlayış, organ işlemedikçe ve faaliyet kendi içine daraldıkça daha da sivriltilerek öne çıkarıldı. “İhlal” ve “müdahale” olarak tanımlanan yaklaşımların nedenleri üzerine kendisinin ve bir bütün olarak organın payını koyarak bütünlüklü bir değerlendirme yapmak yerine, bunları tıkanmaların temel belirleyeni olarak koyan bir darlaşma ve şekilciliğe doğru evrildi. Bu yaklaşım bir bütün olarak organın misyonsuzluğu, kapasite düşüklüğü, iddiasızlık ve giderek apolitikleşmesi gerçeğini öteleyen bir darlaşma ile ele aldı sorunları.

2- Soruna asıl olarak kendi sınırlarımız (aktivist sayısının giderek daralması, maddi olanaksızlıklar, … vs.) ve burada yaşayan insanların tutarsız ve her geçen gün deforme olan sosyo-kültürel niteliklerini öne çıkaran bir ruh hali ile yaklaşan bakış açısı. Bu bakış açısı giderek bu ruh halinin teorize edilmesine, fiilen yürümeyen faaliyetin en asgari gereklerinin yerine getirilmesi konusunda bile mecalsizleşmeye ve en nihayetinde durumun teorize edilmesine dönüştü.

3- Sorunu nesnel olanaksızlık ve sınırlılıklarla birlikte organın bir bütün olarak anlamına denk bir içerikle işlememesine, politik önderlik misyonuna uygun bir dinamizm kazanamamış olmasına ve faaliyetin sınırlarının giderek silikleşip apolitikleşmesine ve yönsüzleşmesine bağlayan anlayış. Bu anlayış sadece söylemde kalmış ve giderek aslında söylemde bile silikleşmiş, iradesiz ve iddiasız bir savruluşla noktalanmıştır.

Bu alana ideo-siyasal-örg.sel bütünlük içinde önderlik etmesi, bu kapasitesini sorunları çözme ve ilerleme iradesi ile yaşamda geliştirmesi gereken organ, sorunlar karşısında tersine bir tutumla çözücü değil ayak sürüyücü ve giderek kendisi başlı başlına sorun haline gelici bir tutum ve profil izlemiştir. Organ toplantıları iç daralma ve apolitikleşmenin tipik prototipleri olmuştur. Ya işleyiş sorunları tartışılmış ya varolan kurumların, bireylerin durumu ya da en fazla takvimsel gelişmelere katılımın organizasyonu… Karar aldığı tek konu ise bu sonuncusudur. Onun dışında alana dönük politika üretmek, varolan konut kararlarının alanlara doğru indirgenmesi konusunda tartışmak ve belirli sonuçlara ulaşmak, Avr. yaşanan süreçlerin nerelere evrileceği ve bizim genel-özel nasıl bir konumlanış içerisinde olacağımız konusunda fikir yürütmek… gibi böylesi bir organ açısından olmazsa olmaz gündemlere hiçbir zaman sahip olamamıştır.

MK’nin organa müdahalesi uzun bir süre yazılı yönlendirme ve öneriler şeklinde olmuştur. Bu öneri ve yönlendirmeler bile organın gündemini değiştirememiş, eski tarz dar örg.lük anlayışı hükmünü konuşturmulstur. Ve giderek teknik ve biçimsel bir ritüel düzeyine inen organ toplantıları ve işleyişi karşısında KM’nin tavrı toplantılara temsilci düzeyinde fiilen katılmak şeklinde olmuştur. Ancak bu noktada organın yaşadığı darlık ve sığlık öylesine kronik bir nitelik kazanmıştır ki bu müdahale ile de sorun aşılamamıştır.

Sonuç itibarı ile organda yer alan bireylerin farklı farklı düzeylerde yaşadıkları bu fiili tasfiyecilik durumu, bazılarında örg. politika ve kararlarını bulunulan ruh hali içinden tersten sorgulamaya ve önerileri daha baştan olmazlamaya kadar varmıştır. Ent. Çalışma başta olmak üzere, süreç ve alanlara dahil hemen tüm değerlendirme ve pratikler bu ruh hali içinden yadsınmış, bu giderek ayak sürüme ve müzmin bir muhalefet tavrı biçimini almıştır.

Kendi gündemsizliği ve darlığını devrimci bir tarzda sorgulamak konusundaki gericilik kendisini en çarpıcı biçimleri ile ülkede yapılan kur. sürecinde ortaya koymuştur. Bu sürecin tüm kolektif açısından taşıdığı önem ve anlama denk bir pratiğin sahibi olamadı bu organ. Bırakalım bir pratiğin sahibi olmayı, özünde önemine denk bir şekilde gündemine bile almadı. Yapılanlar son derece cılız ve kesintili yürütüldü. Organın sürece ilişkin bir politikası ve iddiası söz konusu olmadı. Bu buradan katılımlar yani sonuç üzerinde de birebir etkili oldu. Atılan cılız ve dağınık adımlar bazı y.ların bireysel çabası ve yönelimi ile yapıldı. Kolektif bir irade ve ısrar sözkonusu olamadı maalesef. Oysaki o süreç kur.in bura cephesinden güçlendirilerek genel kolektife güç katılmasının yanısıra, buradaki tüm güçlerimizin politikleştirilmesi, kolektifin gündemi ile buluşturulması, yeni alanlara özellikle işçi faaliyetine yönelim yaratılması açısından tarihi fırsatlar sunuyordu.

Esas organın alanına ve misyonuna uygun bir faaliyete önderlik etme kapasitesindeki düşüklük … kentinde bulunan dern.imizin yakılması sonrasında ortaya çıkan durumun anlamına denk bir faaliyete dönüştürülememiş olmasında da kendisini gösterir. Bu durumun güçlerimizde kabuğu kırıp daha geniş bir alanda politik bir faaliyet örme iradesine dönüşememesinde bizim ataletsizliğimizi başa yazmamız yanlış olmayacaktır. Bir kampanya şeklinde yürütülmesi planlanan faaliyet güçlerimizde sınırlı da olsa kabuğu kırıp, farklı kesimlerle diyaloğa geçme yönelimi yaratmış olsa da bunun arkası gelememiştir, yakılma olayı üzerinden ciddi bir kampanyaya, iradeye dönüşememiştir.

Esas organda yer alan bizler ilk elde yangının niteliğine takıldık. Bunu yaparken de bir kundaklamadan ziyade, “başka bir nedeni olabilir mi?” noktasına odaklandık. İşin başında sorunu bu denli darlaştırıcı şekilde algılamak bile sonrasını belirlemeye yeter! Bu bir ruh halidir, bu ruh halinin siyasal literatürdeki karşılığı ise tasfiyeciliktir! Ve biz organ olarak, herbirimiz farklı boyutlarda da olsa bu ruh haline, bu çembere girdik.

Bizim cılız ve sinik yaklaşımımız alanda faaliyet yürüten aktivistlerimize de aynen yansıdı. Kabuğun kırılıp farklı kesimlerle iletişime geçildiği kesitlerde bile ne yaptığından emin olmayan bir güvensizlik ve belirsizlik durumu kendisini hissettirdi. Yapılması planlanan kampanya afiş, bildiri dağıtımı, sınırlı bir maddi yardım toplanması… ile kaldı. Tanıtım ve propaganda masaları bile oluşturulamadı. İş yapan çevre güçlerin her mızmızlanması, her ayak sürüyüşünü kırmak konusunda daha güçlü, on açıcı bir irade geliştiremedik. Bunun fazlaca bir etkisi olmayabilirdi de. Çünkü bu güçlerin kolektifle ilişki kurma niteliği zaten çok cılız ve sınırlıydı. Mesele bu değil. Mesele onlardaki her kırılma ve ayak sürümenin asıl olarak bizleri de içine alması ve sözünü ettiğimiz ruh halini giderek güçlendirmesidir; “Bir şey yapılamaz!” Bu durum hem ayak sürüyen çevre güçlerin daha derin bir kopuş yasamalarına neden oldu, hem de faaliyetin tamamen kötürümleşmesine neden oldu.

Gelinen noktada yangıdan hemen sonra belirlenmiş olan dayanışma gecesi yapılarak kampanya sonlandı. Ama biz aslında yine önemli bir fırsatı kaçırmış olmakla kaldık! Örnekler çoğaltılabilir… Bu organın çapsızlığı aslında artık herkes tarafından görülüyor ve bu açıktan dile getiriliyordu. Bu durum örg.ün genel otoritesinin sorgulanması ve güven sarsıntıları şeklinde arkasında gerçek anlamda tasfiyeci bir yıkım bıraktı!

Geçmiş ayların ayrıntılı bir dökümüne gidecek olursak:

Öncelikle bölgelerden başlamamız gerekiyor. Ve Avr. nın beyninden. Burada bir ÜK miz (Ülke Komitesi-nba) var ve asıl olarak bir kentte örg.lüyüz, (ki burada da bir kent birimi yoktur. Oluşturulan bir birim vardı, o da daha faaliyete başlamadan dağıldı.), başka bir kentte de henüz tam oturmasa da bir birimimiz var. İstikrarlı bir yönlendiricilik ve ön açıcılıkla buluşamadığı için henüz olgunlaşmış bir somutluk kazanmış değil. Başkent ve diğer bölgelerde asıl olarak çevresel bir durumumuz var. Bir örg. faaliyetinin varlığı sözkonusu değil. Önceki metinde bölgeleri ayrıntıları ile ele aldığımız için ayrıntıya girmiyoruz.

A. Organının son durumu:

Bu ülkede iki kişilik bir organımız vardı. (Önceki belgede değinilmişti) Bu organ içerisinde yer alan y.lardan biri ülkeden gelen çiftlerden biriydi. Bu y. bu organa konuttan sonra getirilmişti. O ana kadar dernek aktivisti olarak çalışıyor, gazetenin hazırlanmasına yardım ediyordu. Bu y.lar ülkeden geldiklerinde geliş nedenlerine ilişkin samimi bir özeleştiri yapmışlardı. Ve faaliyet içinde de belirli bir dinamizmle yer almışlardı. Gerek özeleştirilerindeki samimiyet, gerekse duruşları değerlendirilerek bu organda yer almasına karar verildi. Ancak faaliyet karmaşıklaştıkça, buraya ait spesifik sorunlarla karşı karşıya geldikçe belirli bir ruhsal kırılma da kendisini hissettirmeye başladı. Buna bir de, y.in kişilik özellikleri ile bizden ayrılan güruhun bizzat onlar hakkında, kişiliklerine dönük olarak yürüttükleri karalama kampanyasının onlar üzerinde yarattığı etkileri eklemek lazım. Bu durum bu y.larda zamanla kendilerini sorgulama, durumun üzerine devrimci bir kararlılık ve yapıcılıkla gitmek yerine, bir dışsallaştırma ve içten içe kırılma yaratmakla sonuçlandı. Bu durum geçtiğimiz ayda hastahane ile noktalandı. Ve kendisinin de talebi ile organdaki görevinden alındı. Şu anda sadece gazete yk da görevlidir. Kendisinin başka bir alanda görev alması şu hali ile mümkün değildir, zaten kendisinden de böyle bir talep ve yaklaşım gelmemiştir.

Bu organda yer alan diğer y. burada kazanılmış biri. Kendisinin güçlü pratik organizasyon becerisi vardır. Siyasal-ideo. zayıflıklarına rağmen, sağlam kişilik özellikleri ile süreci kendi sınırları içinde “yüklenmiştir“. Ancak bir organ faaliyetinin olmaması, kendisinin bulunduğu ildeki der.le, yukarıda sözünü ettiğimiz y. da gazete ile sınırlı (Ki teknik boyutları ile her ikisi de) bir çalışma tarzı izlemiş olması ve üstten beklediği önderlik ve yönlendiricilikle buluşamaması onda da belirgin bir iç kırılma ve güven erezyonu yaratmıştır.

Üst organ bu organa karşı teknik yönlendiricilikte bile bulunamamıştır. Daraldığı il ve ildeki kurumlar bazında bile bunu başaramamıştır. Kendisindeki zayıflık ve darlık bu organla ilişki kuruş biçimine de aynen yansımıştır. Doğal olarak organ da yer alan bireyler de bu süreçte sancılı da olsa bütünlüklü bir gelişim izleyememiş, sonuç itibarı ile “çökmüştü“! Son olarak hastanelik olan y da alınınca bu y. tek başına kalmıştır.

Bulunulan ve bizim asıl olarak örg.lü olduğumuz bu ilde bizden kopan güruhun soysuzca yürüttüğü karalama kampanyası ile bizim bu ülkedeki çapsızlığımız birleşerek cidi güven kırılmalarına dönüşmüştür. Şu anda organ F ülkesinden bir y.in aktarılması ile yeniden oluşturuldu. Bu y. iç örgütlülüğün kurulması ve sağlamlaştırılması konusunda önemli birikimlere ve niteliklere sahiptir. Ancak gerek onun o alana uyum süreci, gerekse alanın bütünsel olarak yaşadığı dağılma ve çözülme burada toparlanmamızın zaman alacağını gösteriyor.

Şu anda oluşturulan organın önüne koyduğu asgari hedefler şunlardır: Düzenli organ toplantıları (üst organın temsilcisinin de katıldığı), yanan kurumun bir an önce yeniden oluşturulması ve yeni faaliyet sürecinin altyapısının oluşturulması, varolan gençlerin toparlanması, onlara dönük politika belirlenmesi, ülkede örgüt.lü olmaya çalıştığımız il başta olmak üzere ilişkimiz olan tüm illere düzenli olarak gidilmesi ve oralara kolektifin yönelimlerinin taşınması, alandaki temel aktivistlerle eğitim çalışmalarının yapılması… Bu konuda belirli adımlar atılmış olsa da dediğimiz gibi toparlanmamız biraz zaman alacaktır.

Bu ülkeyi anlatırken bizden kopan güruha değinmeden geçemeyeceğiz. Bu ğüruhun başını çeken şahıs (U.) ve bir bütün olarak hepsi başlarda her önüne gelene buradaki KM temsilcilerinin kişiliklerini hedefe çakan bir spekülasyon kampanyasoi yürütüyorlardı. Bunu yaparken bu y.ların konumlarını da teşhir ediyorlardı. Kullandıkları argümanlar 3 döneminde hizbin kullandıklarının aynısı. Giderek bu saldırılarını bir bütün olarak KM’ye doğru genişlettiler ve “güvenmiyoruz“ propagandası yürüttüler. Yayınlarımızı, teorimizi, politikalarımızı… herşeyi hizipçilerin jargonu ile karalamaya başladılar. Ve gelinen noktada da hiziple sistematik bir ilişki içine girdiler ve kim var kim yok şimdi de hiz. için dolaşıyorlar. (Henüz resmileşmese de böyle) Bu güruhun niteliğine değinmeyeceğiz! Ama sorun şu ki bunlar kendilerine siyasal bir kılıf bulmaya çalışıyorlar. Hiçbirinin politik kaygıları, müc. gibi bir sorunları yoktur. (saflarımızdayken bu böyleydi) O açıdan bunlarla politik nedenleri olduğu için ayrılanları aynı kefeye koyarak değerlendirmek isabetli değildir. Bunlara hizip demek bile bizce onurlandırmaktır. Karşılarında geliştirilecek tavır da hiz. konulan tavırla aynılaştırılamaz!

Başı çeken şahısın konut sürecinde alınan buraların mali dökümünün yapılması kararı doğrultusunda oluşturulan kom.un iradesini tanıyarak bu sürecin tamamlanması gerekiyor. Bu süreç bizim hukukumuz içinde tamamlanmazsa gerçek bir prestsj yitimi olur. Nitekim vermesi gereken hesapta az buz değildir. Kom. Soruşturması, onun verdiği rakamlarla arasında devasa fark bulunan büyük rakamlar çıkarmıştır buranın mali dökümüne ilişkin olarak. O bu uçurumsal fark konusunda, kolektifin iradesine saygı duyup duruma açıklık getirmek yerine olayı saldırgan bir karalama kampanyasına dönüştürerek işin içinden sıyrılma çabası içine girmiştir. Verdiği yanıtta “bu iradeye güvenmiyorum. Diğer siyasetlerden oluşan bir komisyon önünde konuşacağım” diyerek kolektifin iradesini hiçe sayan bir pratik içine girmiştir. Kendisine yapılan görüşme çağrısına, “diyeceklerinizi yazılı iletin” yanıtı vermiştir. Bunlar o kadar ileri gitmişlerdir ki yakılan kurumun yanma nedeni olarak “kendileri yapmıştır” gibi aşağılık bir propaganda bile yürütmeye başlamışlardır.

Burada pek çok kişiden kolektifin itibarını kullanarak aldığı borçları ödememekte, tipik bir burjuva tüccar kafası ile oyalamaktadır. Tüm bunların toplamı bizim açımızdan ciddi bir prestij kaybı olmaktadır. “Dev. örg.ler kendilerinden ayrılan bu tip insanlara haddini bildiremiyor. Nerede dev.ci adalet” şeklinde özetleyebileceğimiz bir güven erezyonudur bu. XDK bu güruh konusunda da tutarlı ve çerçevesi belirlenmiş bir irade olamamıştır. Bu durum net örg.sel tavrın konulmasını zamana sarkıtmış ve yıpratıcı etkiyi derinleştirerek yaymıştır! Gelinen noktada diğer siyasetler başta olmak üzere kamuoyuna yazılı bir açıklama bile yapılamamıştır henüz.

Sadece görüşülerek sözlü bir bilgilendirmede bulunulmuştur. En kısa zamanda bir yazılı açıklama kaleme alınacaktır. Ancak bu kişilere dönük tavrımız konusunda henüz net bir tutum oluşamamıştır. Nesnel durum bunların herhangi bir politik hizip ya da çıkış şeklinde nitelendirilmesinden uzaktır. Bu onları onurlandırmak olur. Zaten onlar da pratiklerine ve kolektife vermeleri gereken hesaptan kaçışlarına böyle bir kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Bu açıdan bu organın bu kişilere tavrının saydıklarımız ışığında değerlendirilmesi ve merkezi organın da bu yönde bir karara ulaşması gerekmektedir. Kısaca şu anki yd organı asıl olarak merkezi organın tavrını beklemektedir.

F Ülkesi

Burada da aslında durumumuz çok farklı değil. Bir daralma ve içe kapanma hali sözkonusu. Alana dönük polika üretmek ve onun üzerinden bir faaliyet örgütlemekten ziyade, en fazla varolan statükonun korunması durumu sözkonusudur. Kitle faaliyeti olarak gazete satışı ve varolan çevre güçlerle görüşmenin dışına çıkan bir eğri sözkonusu değildir.

Genel politikasızlığımız kendisini en açık biçimde ülkede yaşanan eylem dalgası döneminde hissettirdi. Bu sürece “müdahalemiz” XDK’nın bilinçli yönlendiriciliği ve müdahalenin içeriklendirilmesi şeklinde olmadı. Orada bulunan y.ların bireysel çabası ile ajitasyonel bir katılımla sınırlı kaldı. Tr deki gençlikle iletişim kanalı da asıl olarak bu bireysel çabalar ve bizzat MK yönlendiriciliğinde oldu. Bu çabalar da daha geniş kapsamlı ve bu dalgadan çeşitli ilişkiler yakalamak, kanallar açmak şeklinde olamadı maalesef. Bunda dil sorunu başta olmak üzere asıl çeşitli nesnel sınırlılıklarımızın payı büyüktür elbette. Ancak asıl sorun bunun gündemimize giriş şeklindedir! Bu süreç XDK içerisinde bile politik anlamı yönü ile bilince çıkarılamamıştır, “Fr.da böylesi süreçler hep olur” gibi baştan kestirmeci bir yaklaşım bile sözkonusu olmuştur. Politik noktadaki bu yaklaşım pratiğin örgütlenmesine de yansımış, yapabileceklerimizin asgarisi bile yapılamamıştır.

“Kitle çalışmasından ne anlamalıyız?” sorusunun kafalarda net olmaması, herkesin kendi algısına göre tanımlaması ve yaşaması, faaliyetin bütününde olduğu gibi bu ülkedeki faaliyetimizde de belirgin bir sorundur. Yanısıra iş yapacak güçlerin sınırlılığı, nitelikleri ve herkesin birkaç işi bir arada yapma zorunluluğu faaliyetin sınırlarını belirleyen önemli bir faktörken, buna bir de süreçlerin faaliyet yürüten bireyler üzerinde yarattığı olumsuz, geriye çözücü etkileri eklenince işler daha da zorlaşmaktadır. Bu aslında bütün faaliyetin temel sorunudur. Ve asıl olarak bir yönsüzlük, süreçlerin politik kavrayışındaki zayıflık, bunlara uygun geçişlerde ayak direme, genel bir kolektif kavrayış ve yaşayistan öte, asıl olarak alışkanlık ve tecrübelerle sınırlı bir hareket tarzı gelinen noktada bizi içten içe yemekte, yıpratmakta ve bu da faaliyetin bütününe nüfuz etmektedir.

Bu ülkede iki kişilik bir organımız vardı. Ancak şu anda bu organ üyelerinden birinin son değişiklikle üst organa alınması, diğerinin A ülkesine kaydırılması ile organ yoktur. Eski organ da organ olmanın niteliklerinden uzaktır. Asıl olarak bireylerin yetenek ve özellikleri üzerinden belirlenmiş adı konulmamış bir iş bölümü ile yürüyen günübirlik bir faaliyetin varlığı sözkonusuydu. Organ üyeleri arasında alana dönük politik bir etkileşim, birlikte kararlar alma ve o süreçleri işletme noktasınca ciddi zayıflıklar vardı. Organ bu niteliğine rağmen, yer alan bireylerin özelliklerinden dolayı yer yer XDK’yı aşan ve zorlayan bir pratiğin sahibi olabilmiştir.

Bu ülkede başkentte iki kişilik bir organımız vardır. Bu kişilerden biri ülkeden gelen gaz.cidir. Diğeri ise buradan katılmış y.lardandır. Şu ana kadar asıl olarak gazete dağıtım işini yapmış, varolan güçlerimizle ilişkinin bir şekilde devam etmesi konusunda etkinlik gösterebilmiştir. Nitelik olarak daha üst bir çalışmaya geçiş konusunda her iki y. in bireysel sınırlılıkları faaliyette belirleyicidir. Ancak bu aynı zamanda bizim bütünsel yönlendiricilik, önderlik zaaflarımızla da birleşik ele alınmalı.Ülkeden gelen y. taşıdığı kişilik özellikleri ile ciddi sorunlar yaşamış, yaşamaktadır. Kişiler üzerinden bakmak, aşırı ilgi ihtiyacı, abartıcılık… vs. zamanla onu ortamda yalnızlaştıran, uyum sorunu yaşamasına neden olan handikaplar haline gelebilmiştir. Bunda genel örg.sel performans düşüklüğü de belirleyici olmuştur. Durgunluk ve hatta geriye doğru çözülmenin yaşandığı dönemlere has geri bir sorgulama, dışsallaştırma ve yabancılaşma içine girmiştir. Ancak önemli dinamikler taşıyan bu y. faaliyetin genelinde yakalanacak bir canlanma ve performansla yeni bir iç atılım yapmaktan uzak değildir.

Organın diğer üyesi, yd’nda örgütlenmiş, çok yönlü ve becerikli bir y.dir. YD’ndaki genel “kadro” ortalamasının üstünde niteliklere ve potansiyellere sahiptir. İdeo-siy. yönden de hızlı bir gelişme gösteren pratik insanıdır. Bu özellikleri ve gelişimi nedeniyle üst organa alınmıştır.

Bu ülkede başka bir kentte daha çevremiz vardır. Burada kad. düzeyinde bir insanımız vardı. Bu konuta da katılmış, gazetenin yazı işlerinde de görev almış bir y. ti. Ancak gelinen noktada yaşam içinde çözülme belirtileri göstemektedir. Gerek özel yaşamındaki dalgalanmalar ve bunların üstüne çıkmaktaki zayıflığı ve kişilik özellikleri, gerekse sürecin çözücü etkisinin üstüne çıkmakta gerekli olan ideo-siyasal donanımdan uzaklığı onu olumsuz bir npktaya getirmiştir. Bulunduğu kentte gazete satışını “örgütlemeye”çalışmakta, ancak gelinen noktada aslında onu da yapamamaktadır. Onun durumu kentte bulunan diğer güçlerin toparlanması üzerinde de birebir etkide bulunmaktadır. Son olarak oraya üst organa yeni alınan y. in düzenli periyodlarla gitmesi kararı alınmıştır. Bu istikrar kazandığı oranda oradaki çevre güçlerin toparlanmasında da belirli bir eşiğe ulaşılacaktır.

Bu ülkede başka kentlerde de dağınık, tekil ilişkilerin varlığı sözkonusudur. Yeni üst birim bu kentlerde yayılma ve derinleşme konusunda daha istikrarlı ve ısrarlı bir faaliyet yürütme kararı almıştır.

Ada

Burada dağılan faaliyet bir türlü toparlanamıyor. Bunda oraya gidişlerde çıkarılan yasal sorunların belirleyiciliği sözkonusudur. Ancak bu sorunun bir şekilde aşılması, oraya gidişlerin bir periyoda bağlanması konusunda üst birim bir irade ve iddia sahibi olamamıştır. Gelinen noktada orada uzun süre kalıp güçleri yerinde toparlayacak kadrosal bir düzenlemeye gitmek yd çalışması açısından yaşamsal bir zorunluluktur. Burası orada az çok dayanabileceğimiz güçlerimizle toparlanamayacak kadar dağınık, deforme olmuş, ciddi bir güven kırılması yaşamış bir bölge. Varolan en nitelikli güçlerimizse, örg.lü olmaktan uzak. örg.ü, örg. Kültürünü tanımaktan ve asgari düzeyde de olsa bir örg. insanı gibi yaşayıp, işere bu ciddiyet ve sorumlulukla aşılmaktan uzaktırlar. Onların da örg.lenmesi gerekiyor. Bu açıdan önümüzdeki aylarda oraya dönük daha ciddi bir çözüm bulmamız bir zorunluluktur.

Yd faaliyetinde önemli bir stratejik anlam taşıyan bu ülkede toparlanma yaşamamız yeni oluşturulan üst birimin temel hedeflerinden biridir. Şu anda henüz resmileştirilmemiş bir birim var. (yaklaşık 2 ay önce oluşturuldu) Ancak bu birim gerek bileşenlerinin niteliği, gerek kolektif yönlendiricilikten uzaklığı itibarı ile bölgede kolektifin manevi otoritesini yeniden inşa edecek, oradaki çevresel güçlerimiz üzerinde bunu hissettirerek basitten karmaşığa doğru da olsa faaliyetin bir parçası haline getirecek potansiyellerden uzaktır. Belirttiğimiz gibi onun da örg.lenmesine ihtiyaç vardır ve bu dışardan arası sıra yapılacak “ziyaretlerle” başarılacak bir şey değildir.

Huzur evi (İsviçre-nba)

Uzayıp kısalmayan bu bölge, gelinen noktada varolan güçlerin korunması sorunu ile yüz yüzedir. Orada dayandığımız temel güçler, kolektifin “yeni” açılım ve ölçütlerinden hayli uzak bir eski şekillenişe sahipler. Gazete okurlarından oluşan bir sınırlı bir taraftar ağımızın varlığı sözkonusu. Bunlar daha çok pol. mült.lerden oluşuyor. Ve genellikle orada faaliyet yürüten y. ların sınırları onları da belirliyor, onlara göre şekilleniyorlar. Bölgede Krt. Hareketinden kopan nitelikli kadrolar var. Bu güçler kopuşla yeni bir yaşam kuruş arasında salınan ikili karaktere sahipler. Çok güçlü olmasa da bitmeyen politik bir arayışları var. Onları da etkisi içine alacak düzenli tartışma günleri gibi şeyler organize edebilirsek yeni bir açılım olanağı yaratabiliriz. Önümüzdeki dönem bu yönlü girişimlerimiz olacak.

Ayrıca göçmenlere dönük saldırı yasalarına karşı ülke solunun da yer aldığı bir kampanyanın parçayız. Orada yabancılar meclisinde çalışan y.in çabaları ile biz de bu faaliyete katıldık. Aslında her kentte bir ağ örgütlenmesi şeklinde yürütülen faaliyet azımsanmayacak olanaklar da sunuyor. Gerek oradaki sol güçlerle ilişki, gerek bir alan faaliyeti konusunda güçlerimizin pratik içinden “yenilenmesi”, gerekse yeni güçlere ulaşmak açısından bu önemli bir mevzi. Ancak ülkedeki diğer güçlerimizin gündemine gerekli öneme denk bir şekilde girmiş değil.

Avus.

Bu ülkede de daha önce yazdığımız metinden farklı değil durum.

Gazete

Faaliyette önemli bir araç olan gazete bu önemine denk bir işlevsellik kazanmış değil. Çıkarılmasından, dağıtımına, maddi finansmanına kadar pek çok sorun bizzat kad. sal güçlerimiz tarafından sürekli gündemleştiriliyor. Genelde yaşanan ruhsal kırılmaların bir gerekçesi haline getirilebiliniyor. “o kadar emek veriyoruz, dağıtamıyoruz, çöpe gidiyor!” gibi söylemlerle ifade edilen bu durum aslında gazetenin önem ve anlamının bizzat kad. Lar tarafından doğru kavranmadığını gösteren somut sonuçlardır.

Herbiri kendi yaptığından bakan ve yaptıklarını abartan bu yaklaşım, her şeyden önce bütünlüklü kavrayıştan uzaktır. Ve ilk çıktığı dönemdeki zorluk ve olanaksızlıkları düşündüğümüzde şu anda onun ilerisinde bir noktada olmamıza rağmen içine girilen ruh hali ile aşılan eşikler de görülmüyor. Gazetenin çıkarılma süreci, bunun organizasyonu, dağıtımı vs. bütünlüklü bir süreç olarak kavranıp, kendisini bunun birebir sorumlusu olarak göremeyen bu yaklaşıma göre “aslında bu gazetenin çıkarılması gereksizdir”. Kendi içinde tasfiyeci lekeler taşıyan bu ruh hali ve söylemleri doğuran temel neden ise, faaliyetin genelindeki çapsızlık ve onun tek tek bireylerde yarattığı iç kırılmalardır.

Gazete önümüzdeki dönem yoğunlaşarak sürecek olan sosyal yıkım ve ırkçı saldırılar konusunda elimizde kullanabileceğimiz önemli bir örg.lenme aracıdır. Ve yeni oluşturulan üst organ yaptığı son toplantıda gazetenin çıkarılmasına devam yönünde karar aldı. Bu organın gazetenin çıkış ve dağıtım süreçleri konusunda daha dinamik ve etkin bir müdahale ve yönlendiricilikte bulunmasının bir zorunluluk olduğunun da altı çizildi. Çünkü bu ana kadar gazete kendi başına işleyen bir süreçti. Organın yk nun işleyişinden, dağıtım konusunda ön açıcı yönlendiriciliğe, yeni kalemlerin katılımına ve bunun iç organizasyonuna kadar bıraktığı büyük boşluklar sözkonusuydu. Önümüzdeki dönem bu süreçlerin daha örg.lü yaşanması konusunda daha titiz olunacak. Gazetenin ekseninin, politik içeriğinin belirlenmesi asıl olarak yd faaliyetinin bir eksene ve politik muhtevaya kavuşması ile olacaktır. Bu konuda da yeni organ bu karşılıklı etkileşimin kurulmasında daha etkin olacaktır.

Mali durum

(…) sonra yazılacak

Yeni organın bundan sonrasına ilişkin hedefleri:

Şu anda temel sorunumuz iç örgütlülüğümüzün yeniden yaratılmasıdır. Bu hem varolan kdr.larımızın ideo-siyasal gelişimini, hem çevre güçlerimizin sistemli araç ve yöntemlerle topralanmasını, onların kolektifi hissetmelerinin araçlarının yaratılmasını, hem de bu sürece politik bir yön çizmeyi gerekli kılıyor. Bu doğrultuda şu kararlar (MK’nin öneri ve yönlendirmesi ile) alınmıştır:

1. Organın iç işleyişinin güçlendirilmesi.

2.A tipi eğitim. Bunlar düzenli periyodlarla, kad.sal güçlerimizi kapsayan bir çeşit par. okulları şeklinde yürütülecek. Büyük dönüşümü işleyen ilki yapıldı. Bundan sonra da “Nasıl bir şirket?” konusu işlenecek

3.B Tipi eğitim: En geniş çevre güçlerimizin katılımı ile yapılacak düzenli tartışma ve seminerler. İlki Ent. Çalışma ile ilgili olarak gerçekleştirildi. Bundan sonra da “YD da büyük dönüşüme ve yeni göç yasaları, neo liberal saldırılar, sonuçları…” konusuna giriş yapılacak. Bunları sistemli ve işlevli şekilde kullanırsak toparlanmamızda önemli araçlar olabilirler.

4.Faaliyete politik bir eksen belirlenmesi, bunun alanlara indirgenmesi sorununa hızlli bir yanıt verilmesi yeni organın temel sorumluluklarından biridir. Bunun için en kısa zamanda yd de yaşanan büyük dönüşümün çözümlenmesi gerekiyor. Bunu bu organ yapacak!

5.Bölgelerin düzenli, istikrarlı ve politik yönlendiriciliğe uygun olarak dolaşılması. Oralarda yeni açılım olanaklarının var edilmesi.

6.A ülkesinde yanan kurumun yeniden, daha güçlü bir anlayışla var edilmesi.

7.Gazetenin daha işlevli bir kullanımının yaratılmasında ısrar.

8.Sonbaharda neo liberal saldırıları ve özelde de göçmenlere dönük boyutunu merkeze koyan bir kampanyanın örülmesi.

Not : Aslında bitmemiş bir yazıdır. İçeriğine bu org. üyelerinden birinin (Ah.) itirazı vardır. Kendisine itiraz ettiği noktaları kaleme alıp eklemesi söylendi. Tamam dediği halde, bu postada göndermek için sorulduğunda “boşver” gibi şeyler söyledi. Sonuç olarak kendisi ile yazması konusunda bir daha konuşuldu. Belki sonraki postada yazmış olur.