Direnişçi işçilerle uluslararası dayanışmayı büyütelim!
Türkiye‘de dün İstanbul‘da, bugün İzmir ve Samsun‘da TEKEL işçileri ve direnişte olan diğer işçiler Türk-İş sendika binalarını işgal ettiler. Ankara ve Diyarbakır‘da sendika binasına girmeye çalışan işçilere sendika yöneticileri ve polis saldırdı. Diyarbakır’da sendikacılar kapıları kilitleyip kaçtı. Ankara’daki saldırıda aralarında 2,5 aydır eylemde olan TÜBİTAK direnişçisi Aynur Çamalan‘ında olduğu 6 işçi gözaltına alındı.
Ankara sokaklarında kış aylarında 78 gün direniş yapan TEKEL işçilerinin çadırlarını söken sendika ağaları, işçileri grevler yapacağız diye kandırmıştı. En son 4 konfederasyonun aldığı 26 Mayıs Genel Grev kararından da çarkedilip, günü işyeri önlerinde basın açıklamalarıyla geçiştirme kararı alınınca işçiler sendika binalarını bastılar. İşgaller 26 Mayıs Genel Grev gününe kadar sürecek. Muhalif şube yöneticileri, işgalleri desteklediklerini ve greve aktif olarak katılacaklarını açıkladılar.
İşçiler başta kendilerini satan Türk-İş yönetimi ve başkanı Mustafa Kumlu olmak üzere DİSK, HAK-İŞ ve KAMU-SEN başkanlarını istifa etmeye çağırıyorlar. İşçi sınıfının direnişteki öncü bölükleri sendikaların başına çöreklenmiş, sermaye ve onun hükümetiyle işbirliği yapan ağalardan hesap soruyorlar. Zonguldak’da katledilen maden işçilerine sahip çıkarak; “İşçiler ölüyor, sendikalar susuyor” diye haykırıyorlar. “Satılık sendika itemiyoruz” diyor ve sendikaların 26 Mayıs Genel Grev, Genel Direnişi‘ne sahip çıkmasını istiyorlar.
Dünyanın hemen her yerinde taşeron sistemi, güvencesiz, kölece çalışma koşulları dayatılıyor. Sosyal haklar ve ücretler bastırılıyor. İşten çıkarmalarla birlikte işsizlik ve yoksullaşma büyüyor. Krizin faturasının işçi ve emekçilere çıkartılması, yeni bir işçi hareketinin mayalanmasını tetikliyor. Yunanistan örneğinde de olduğu gibi gelenekel bürokratik, işbirlikçi sendikacılığıda önüne katıp sokağa çıkıyor.
Türkiye’de de Genel Grev’den, sokağa çıkmaktan kaçan köhnemiş işbirlikçi brokratik sendikacılık, artık sorgulanmakla kalmıyor, işçi sınıfının direnişte olan öncü bölüklerinin fiili müdehalesi ile karşılaşıyor. Kabaran bu dalgayı geliştirelim!..
İşçi sınıfının bu öncü çıkışıyla uluslararası dayanışmayı büyütelim!..
-Gözaltına alınanlar serbest bırakılsın!
-Devrimci işçiler sendika yönetimine!..
-Sokağa, eyleme Genel Grev, Genel Direnişe!..
25 Mayıs 2010
TİKB – Yurtdışı Komitesi