Haziran 2005

Haziran 2005

Y.lar,

I) Beklediğiniz rapor taslağını nihayet gönderiyoruz. Gerçi “nihayet” diyoruz ama; bu gelen partide yazmayı düşündüklerimizin tamamı yok. Bu başlıca iki nedenden kaynaklandı: Birincisi, artık resmen “gına” geldi. İki seneyi aşkın bir süredir sayısız kez konuşulan, tartışılan şeyleri kağıda dökmek açıkçası bir yorgunluk, bıkkınlık ve kaçış eğilimi yaratmış durumda. Tabii bunda başka bir dizi etkenin yarattığı baskılanmanın da payı oldukça fazla. Bu kapsamdaki nedenlerden biri zaten bu uzama ve yarımlığın ikinci nedenini oluşturuyor. İkinci bölümün giriş kısmındaki özetlemeden de görebileceğiniz üzere, özellikle sınıf çalışması, gençlik çalışması ve yurtdışı çalışması, vd. konular ile “Program sorunu”nun içeriğine dair kimi konulara girip girmeme -daha doğrusu bu rap.da onlara hangi sınırlar içinde girmek gerektiği- noktasında bir tereddüt ve belirsizlik yaşıyorum. Esasında bütün bu yazma süreci sırasında çok sık yaşadım bu gerilimi. Biraz mecburiyetten biraz da koşulların denk düşmemesi nedeniyle pek sağlıklı bir yöntem izleyemedik bu taslağın hazırlanma sürecinde. Hatta, seçtiğimiz yöntemin ne kadar doğru olduğu konusunda bile sık sık tartışma yaşadım kendi içimde. Keşke daha farklı bir yöntem belirlemiş olsaydık… Değişik görüş ve yaklaşımların sahibi y.larla tartışma ve görüş alışverişi imkanlarının olduğu koşullarda yazabilseydik, hem içerik bakımından daha doyurucu ve yetkin sonuçlara ulaşma imkanımız olurdu, hem de bu iş kesinlikle bu kadar uzamazdı. Her neyse, olan oldu artık…

Gelen taslağın değerlendirilmesi artık öncelikle sizlere bakıyor. Burada Angel’ler de maalesef henüz okuyamadılar. Onların hukuki süreçlerindeki gecikmeler nedeniyle bir araya gelme şartları oluşmadı bir türlü. Taslağın tamamlanmamış bölümleri dışında şimdi gönderdiğim bölümleri içinde de içime tam sinmeyen, anlatmak istediklerimi yeterince iyi ifade edemediğimi düşündüğüm bölümler var. Örneğin, birinci bölümdeki “Değişimi görememek” bölümü bunlardan biri. Orada önce bu değişimin hangi konu ve alanlarda ana çizgileri itibariyle neleri nasıl değiştirdiğini, bir bakıma önce “pozitif” bir anlatımla özetledikten sonra “Değişimi göremedik” eleştirisine geçmeyi kurgulamıştım; fakat istediğim mayayı tutturamadığım için o bölümleri çıkardım. Bunun gibi, içeriklendirme, tespit veya bazı nitelemelerin yerinde olup olmaması noktalarında da kendimle hala tartışmayı sürdürdüğüm bölümler var. Tabii, derli toplu bir giriş ve genel bir “cila çekme” ihtiyacının da farkındayım. Her an görüş alışverişi imkanına sahip olduğumuz y, bu konularda uyarı ve önerileriyle benim de kafamın açılmasına katkıda bulundu. Ama bizler biraz da üzerinde fazlaca konuşup çok sık tekrarlamak durumunda kaldığımız için olsa gerek, artık bir nevi bir koza içine sıkışmış olabiliriz. Bu anlamda sizlerin daha “dışardan” bakışı, bu temelde getireceğiniz öneri ve eleştiriler yol gösterici olacaktır. Özellikle de Sunuhi y.’ın (Fuat kastediliyor-nba) değerlendirme ve eleştirilerini daha fazla özel bir merakla bekleyeceğimizi sizler de tahmin edersiniz. Çünkü, sizlerin hemen hepinizle bir biçimde görüş alışverişinde bulunma imkanlarımız oldu bu güne kadar. Ama y.la hiç konuşamadık. Son mektuplarda ortaya çıkan yaklaşım farklılıkları ise bunun üzerine adeta tüy dikti…

Sizler bu gönderdiğimiz bölümler üzerine düşünür ve görüşlerinizi olgunlaştırırken, biz de burada eksik kalan kısımları (en geç 10-15 gün içinde) tamamlayıp sizlere iletmiş oluruz. Aslında bu arada o bölümlerin sınırlarını nereden nasıl çizmek gerektiğine dair bir görüş alışverişinde bulunma imkanı yaratacak olursak, bu şahsen işimi çok kolaylaştırır.

Bu girizgahın ardından sürecin bundan sonraki seyri ve yürütülüş biçimine dair yan yana olduğumuz y.la birlikte ortak görüş ve önerilerimizi başlıklar halinde bir kez daha belirtecek olursak:

  1. Taslak konusunda en üst iki organın (MK ve MÖK-nba) eski ve yeni bileşenlerinin ortak düşünce ve iradelerinin ortaya çıkması ve bu temelde delegasyona gidilmesi bir yönüyle zaten bu tür süreçlerdeki prosedürün gereğidir; gerçi diğer taraftan genel kurul düzlemleri esasında statü ve konum farklılıklarının ortadan kalktığı bir ‘eşitler zemini’dir ve böyle ele alınıp böyle işletilmelidir. Kendi adımıza, en azından bundan sonraki model anlayışımız itibariyle titiz ve ısrarlı olunması gerektiğine inanmakla ve bunu çok önemsemekle birlikte, sürecin özgünlüğü ve bilinen sancılı gelişim seyrinden dolayı bu seferlik taslağa dair önce sizlerle bir ön görüş alışverişinde bulunmanın bugün için daha yerinde olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla önce sizlerin (tabii burada da Angels’ların) değerlendirme ve önerileri ortaya çıktıktan sonra nasıl bir hat izleyeceğimize yine hep birlikte karar veririz.
  2. Taslağa dair görüş ve değerlendirmelerin dışında -her şey sadece bir rap’la bitmeyeceğine göre-, bizim bu süreci artık bir an önce sonuca götürebilmek için bir taraftan da ağırlıklı olarak bundan sonraki adımlarımıza yön verecek hedef, yönelim ve mentalite değişimini ortaya koyacağımız bir Sonuç Bildirgesi taslağını, yanı sıra değişik konularda kimi kısa karar taslaklarını şimdiden hazırlamaya girişmemiz yerinde olur. Bu kısa karar taslakları içerisinde bizce; 1- Tüzüğün ilgili maddelerinde a) Bütün organlarda sekreterlik kurumunun kaldırıldığını kısa gerekçesiyle birlikte, b) YD örgütlenmesinin “cephe gerisi” olarak tanımının (üyelik ve aday üyelik koşullarındaki farklılıklar saklı kalmak koşuluyla) kaldırılması yönünde bir değişiklik yapılması yer almalı. 2- Gelen eleştiriler temelinde yeniden elden geçirilmesi kaydıyla Sistem Dinamiği, Stratejik Bilinç ve Toplumsal İlişkiler Bütünü Olarak İnsan yazılarının “Temel Belgeler” kapsamına alındığını belirten bir tasarı olmalı ve örneğin 3- A. Yücel’e “Onur Üyeliği” verildiğine dair kısa bir karar tasarısı olmalı. Bunların dışında da önerilebilecek başka konular olabilir. Aynı şekilde ÖO sürecine dair değerlendirmemiz daha önceden iletilen eleştiriler doğrultusunda kimi küçük revizyonlardan geçirildikten sonra bizce “Konut iradesi ve kararı” haline getirilmelidir. ÖO değerlendirilmesini elden geçirilmesi, tüzük değişikliği, vb. konularında yapılmasını gerekli gördüklerimizi biz buradan zaten hallederiz; onlar fazla el tutmaz. Ancak bunlar içinde esas önemli olan Sonuç Bildirgesi Taslağı konusunda sizler orada, bizler de burada birer taslak metin çerçevesi hazırlığına girişmeliyiz. Daha sonra bunlar üzerinden çabucak bir sonuca gidebilmemiz mümkün ve kolay olur.
  3. Konutu gerçekleştirme yöntemi olarak: Özellikle Rap. Taslağı, SB’nin genel çerçevesi ve karar haline getirilmesi gereken diğer konularda, delegasyonun ve oradaki ve buradaki bileşenleriyle yapılacak bir seri toplantıların sonunda ortaya çıkacak genel irade ve eğilimleri birleştirmek üzere oradan buraya gelebilecek veya Sunuhi y. gibi gelme koşullarını yaratmak için özel çaba harcayacağımız y.ları buraya alırız. Çıkan irade ve eğilimler doğrultusunda yerine getirilmesi gereken prosedürleri burada tamamlayıp her şeye son halini verdikten sonra orada ve burada genel iradeye son hallerini tekrar sunarız ve sonra da bu işi noktalamış oluruz. Bunun dışında ya da bunu tamamlayıcı nitelikte önerileriniz varsa, bunları da bir an önce iletin ki, gerekli altyapı hazırlıklarına girişebilelim.
  4. Bizce bu sürecin delegasyon bileşimi bir kez daha gözden geçirilerek mevcut durumumuza ve performanslara uygun hale getirilmeli. Daha açık ve somut ifade etmek gerekirse, özellikle oradan son dönemlerde ileri fırlayan ve ailenin geleceğinde de varolmaya devam edeceğine dair asgari bir güven oluşturan genç y.lardan mümkün olduğu kadar fazlası delegasyona dahil edilmelidir. Bu konuda biz üç temel ölçünün esas alınması görüşündeyiz:1) Tutucu bir güvenlik kaygısıyla alabildiğine daraltılmış bir bileşim yerine, asgari bir güven temelinde olabildiğince geniş bir katılım ve temsiliyetin sağlanması esas alınmalıdır. 2) Sadece bugüne kadar yapılan hizmetlere dayalı bir perspektifle hareket edilmeyip ailenin geleceğinde de yer almakta asgari bir kararlılık ve güven ölçütü esas alınmalıdır. 3) Özellikle genç ve gelecek vaadeden güçlerin katılımının sağlanmasını ve inisiyatifin önünün açılmasını özel bir biçimde önemsemekle birlikte, konut zeminleri başka platform ve zeminlerden farklı olarak “onore etme” veya “ödül”lendirme zemin ve araçları değildir. Bu yaklaşımdan hareketle, bize göre gerek dünkü hizmetleri boyutuyla gerekse gelecek açısından umut vaadeden yönleri itibariyle delegasyona dahil edilmesi akla gelebilecek güçlerde asgari bütünsel bir örgüt adamlığı ölçütü de gözden kaçırılmamalıdır. Alanı, güçleri ve son dönemlerdeki performansları yakından ve en iyi bilen oradaki yönetici organ olarak sizler olduğunuz için, bu ölçütler temelinde isimlendirmeyi aslolarak sizlere bırakıyoruz. Kendi adımıza biz burada Angels’lar ve YDK’nın diğer iki üyesinin -yani Ayvacı ve Cin- delege olmaları görüşündeyiz. İki temel ülkenin ÜK’larında yer alanları ise (toplam 6 kişi) söz hakkı olan ama oy hakkı olmayan kapsamında değerlendirilmelerinin doğru olacağını düşünüyoruz. KM çoğunluğu ve daha önceki KÖM ile bu konuda hemfikir olunduğu için uygulama böyle olageldi. Sadece, eskiden YDK’da olup da şimdi artık ailenin bile fiilen dışına düşmüş olanların bütün konum ve statülerine son verdik.

II) Buradaki genel durum, karşılaştığımız sorunlar, gelişmelerin yönü ve hedeflerimiz konusunda sizleri kurumsal temelde kapsamlı olarak bilgilendirecek materyaller bu postaya yetişmedi. Buranın en üst organının hazırladığı genel bir rapor dışında, buranın konutuna dair bütün yazılı sunumlar ve kaset çözümlemeleri ile durumu daha ayrıntılı görmenizi sağlayabilecek ÜK raporları, çeşitli konularda hazırlanmış araştırma raporları, vb. belgeleri transfer sorununda yaşadığımız problemler ve gecikme nedeniyle bir dahaki postada gönderebileceğiz (o posta dediğimiz gibi en geç 15-20 güne kadar gelir). Bu arada sizlerden de günlük rutin bilgi akışı dışında daha derli toplu ve daha kapsamlı ‘kurumsal’ bir bilgilendirme ve rapor beklediğimizi hatırlatmamıza gerek yok herhalde. Bazı mekanizmaların işleyişini artık karşılıklı uyarılara gerek kalmadan oturtmalıyız. Bu çerçevede bizim sizlere acil olarak ulaşmamız gereken durumlarda kullanılabilecek telefon ve haberleşme kanallarını kesinleştirip bize bir an önce iletmelisiniz.

III) Bu postada sizlere rap taslağının hazır olan bölümleri dışında; organ olarak hepinizi bilgilendirmek amacının yanında, özellikle de Sunuhi y.ın görme olanağını bulamamış olabileceği elimizin hemen altındaki bazı belgeleri gönderiyoruz.

Klasör 1: Rap taslağı

Klasör 2: YDK’nın daha önceki toplantılarından tutanak tutulmaya başlananların kısa tutanak özetleri (“Bilginin demokratikleştirilmesi” kapsamında bunlar YDK Konut Kararı’yla konut delegelerine de açıldı).

Klasör 3: YD Çalışmasının Esasları, Değişik konularda alınan kararlar, YD güçlerine iletilen bilgi notu (Bunlardan birincisi gelir gelmez koyduğumuz “anayasal” çerçeve, sonuncusu ise yine “bilginin demokratikleştirilmesi” kapsamında geçen sene başlatılan ama arkası getirilmeyen 3 aylık periyotlarla örgüt güçlerini bilgilendirme amaçlı açıklama örneği).

Klasör 4: YDK toplantılarına artık fiilen katılmadığımız konut sonrası süreçte yapılacak YDK toplantılarına ilettiğimiz yazılı yönlendirme notları.

Klasör 5: YD Konutunda 3 konuda “gerçekleri araştırma” kararı alınmıştı. Bunlardan mali durum ve imkanların kullanımı dışında diğer ikisi yapıldı ve ekteki raporlar konut delegelerine iletildi. Bilginiz olması için bu iki araştırma raporunu sizlere de gönderiyoruz.

Klasör 6: Genel konut sürecine ilişkin olarak bize iletilen (ve disketlerini açabildiğimiz) yazılar; bunun dışında çeşitli konularda bize iletilen yazılarla bizim bunlara verdiğimiz yanıtlar (bunlar asıl olarak Sunuhi y.ın bilgilenmesi içindir).

Klasör 7: ÖO sürecine dair daha önce yazılan genel değerlendirme (buna dair önerilen değişikliklerin işlenmediği ilk versiyonudur bu).

Yukarda söylediğimiz gibi, bunların dışında arşivden veya güncel rap olarak sizlere ileteceğimiz diğer belgeleri gelecek postada göndereceğiz.

1 Mayıs ve sonrası atılan adımların ve önümüzdeki yakın dönemde gerçekleştirilmesi düşünülenlerin heyecanı ve coşkusu, bir taraftan “Şimdi İstanbul’da olmak vardı anasını satayım…” şarkısını daha sık dilimize dolarken bir taraftan da “Sen oradan kıracaksın zincirleri kardeşim, bizler de buradan…” sorumluluğundaki büyümeyi bütün hücrelerimizde hissettiriyor. Bu “yaman çelişki” konutun bu yaz sürecinde artık şöyle veya böyle ama kesinlikle noktalanmasıyla bir nebze olsun yatışır umudundayız. Bu umut ve inançla hepinizi büyük bir özlem ve coşkuyla kucaklıyoruz…

4 Haziran 2005