Yoldaşlar,
TİKB’nin tarihinde bir dizi ‘ilk’in başarıldığı 1. Kongre’mizle tarihsel bir adım attık.
En başta, konjonktürel her türlü etki ve savrulmaya açık “programsız devrimciliğe” bir son verdik. Proletaryanın devrimci öncülüğüne soyunmuş komünistler olarak ideolojik-politik kimliğimizi ve tarihsel amaçlarımızı net çizgilerle ortaya koyduğumuz bu adımı atmakla, sadece dışa karşı değil kendi iç ilişkilerimiz açısından da bastığımız zemini ve sınırlarımızı belirginleştirip kesin bir dille yeniden tanımlamış olduk. Başka bir anlatımla, TİKB’li olmanın dayandığı zemini ve bağlayıcı temel koşulunu açık ve net bir dille ortaya koyduk. TİKB ile örgütlü bir ilişki kurmak ve bunu sürdürmek isteyen hiç kimse artik bu program ve tüzük çerçevesi dışında hareket edemez!.. Bu program ve tüzükte ortaya konulan anlayış ve felsefe dışında bir devrimcilik ve sosyalizm anlayışını savunup sürdüremez!..
Şimdi önümüzde bu tarihsel adımın arkasını getirmek sorumluluğu var. Bu sorumluluğu, en kısa yoldan, Kongremizin Sonuç Bildirgesi’nde somutlanan komünist devrimcilik ve militan sosyalizm anlayışını pratikleştirmek şeklinde tanımlayabiliriz. Bunun yolu, Kongre SB’sinde de tanımlandığı gibi, “devrimcilikte düzlem farklılaşması yaratmaktan”, militan bir sosyalizm anlayışının temsilcisi olarak öne çıkıp odaklanmaktan geçiyor. Bu anlamda ne kendimizin ne de başkalarının geride kalan dönemdeki pratiğinin tekrarıyla yetinmemiz söz konusu bile değil, olamaz ve olmayacaktır!..
Bu farklılaşmanın kilit halkasını, devrimcilik anlayışımız ve tarzımızın değişmesini de zorlayacak şekilde örgüt içi işleyiş ve ilişkilerimizin farklılaşması oluşturacak. Bunun ilkesel çerçevesi ve bağlayıcı kuralları tüzüğümüzde konulmuştur ve bundan sonra örgüt içi bütün ilişkiler bu kurallar çerçevesinde yürüyecektir.
Bu bağlamda, artik her bakımdan kesin bir biçimde aşma kararlılığında olduğumuz tasfiyecilik döneminde serpilip yerleşmiş ve asgari bir örgüt fikri hatta devrimciliğin temel değerleriyle dahi bağdaşmayan tutum ve davranışların bundan böyle saflarımızda yeri olmayacaktır! Bu konuda çok net, kararlı ve uzlaşmaz bir tutumla hareket edeceğiz.
Diğer yandan, örgüt içi ilişkilerde her türlü şekilsizliğe, sınırların kaybolmasına, konumların, hakların, görevlerin tanımlanışı ve algılanışındaki her türlü belirsizlik ve keyfiliğe de kesin bir son vermek kararlılığındayız.
Bu konularda atılması planlanan ilk adımlardan biri olarak örgüt çapında bir reorganizasyona gidilecektir. TİKB ile örgütlü bir ilişkiyi sürdürme kararı ve kararlılığında olan bütün güçlerimiz mutlaka bir organ ya da birimde konumlandırılacaktır. Herhangi bir organ ya da birimde yer almayan örgütlü bir ilişki olmayacak ve örgütle bu tarz bir ilişki yürütmekte ısrarlı olanlarla ilişkilerimizin düzeyi farklılaştırılarak bunlarla taraftarlık ilişkisi sınırları içinde kalan bir ilişki yürütülecektir. Örgüt üyeliği ve aday üyelik statüleri yeniden belirlenerek sonuçlar muhataplarına iletilecektir.
Siyasal, örgütsel ve pratik başka adamlarla birlikte planlanan bu reorganizasyonun sağlıklı ve isabetli bir şekilde gerçekleşebilmesi için, 1. Kongremiz tarafından seçilen TİKB MK, örgütle bugün bir biçimde ilişkisi olan bütün TİKB kadro ve taraftarlarından EN GEÇ 30 EKİM’E KADAR kişisel rapor yazmalarını istemektedir. Yazılacak bu raporlarda, 4. Konferans ve 1. Kongre süreçlerinin ardından bugün gelinen noktada hangi duygu ve düşünceler içinde olunduğu, bundan böyle nasıl bir devrimcilik anlayışıyla hareket edileceği, örgütle örgütlü ilişkiler bağlamında nelere ne kadar açık ve hazır olunduğu büyük bir içtenlik ve açıklıkla belirtilmelidir. TİKB MK, yeni organlar ve birimlerin kuruluşu yanında üyelik ve aday üyelik statülerinin belirlenmesi sırasında da öncelikle bu raporları göz önünde bulunduracaktır.
-TİKB bayrağı altında ileri!
-Yaşasın TİKB!
-21. Yüzyıla sosyalizmi yazacağız!
Ekim 2012
TİKB – MK