“Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak
Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir” [Edip Cansever]
Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) 46. kuruluş yıldönümünü savaş alevlerinin dünyayı sardığı, faşizmin, ırkçılığın tavan yaptığı, kapitalist barbarlığın bütün bataryalarını ateşlediği koşullarda kutluyor.
İnsanlığın kurtuluşunu amaçlayan komünist bir örgüt olarak sınıfların, sömürünün ve eşitsizliklerin ortadan kalktığı bir dünya uğruna savaşımızı 46 yıldır kesintisiz olarak sürdürüyoruz.
19-21 Şubat 1979 günlerinde yaptığımız ‘kuruluş kongresi’ özelliğini taşıyan İleri Militanlar Toplantısı‘yla başladı bu yürüyüşümüz. Yaşadığımız bütün iç krizlere rağmen 46 yıl boyunca proleter komünist çizgide militan bir devrimcilikte ısrarımızla sürdü. Marksizm-Leninizm’in reddedilmesine, proleter devrimci sınıf perspektifinin sulanmasına, sosyalizm ve sınıfsız komünist toplum tarihsel amacının silikleşip bulanıklaşmasına meydan vermediğimiz gibi bunlara karşı her zaman cepheden tavır alan bir örgüt olduk.
TİKB, kuruluşundan kısa bir süre sonra gelen 12 Eylül askeri faşist darbesi karşısında içerde-dışarda, polis-zindan ve mahkemelerde teklemeyen militan bir duruş sergiledi. İşkence tezgahlarında Adressiz Sorgular geleneğinin yaratıcısı oldu. Remzi tekmesinde somutlanan bu duruş arkadan gelen devrimci kuşaklara da esin kaynağı oldu. TİKB hâlâ gurur duyduğumuz bu yapı taşlarıyla tanındı.
Fakat bunlar, yürüyüşümüze bugün de yön veren Marksizm-Leninizm‘in, sosyalizm ve sınıfsız toplum perspektifinin faşist cunta karşısında ve devamındaki militan devrimci duruşta somutlanmasıydı sadece.
TİKB’yi ve TİKB kadrolarını herhangi bir devrimcilikten farklı kılan, onların karakteristik çizgi ve özelliklerini şekillendiren temel etken asıl olarak ‘komünist yarın’ kavrayışı, bu konudaki bilinç açıklığı ve netliktir. Kaynağı da komünist bir tarih bilinci, tarihsel hedef ve amaç açıklığıdır.
Kuruluşumuzdan itibaren attığımız adımlara, politika ve taktiklerimize bu tarihsel hedef yol göstermiştir. Ölümsüzlüğe uğurladığımız yoldaşlarımız başta olmak üzere TİKB kadroları, sahip oldukları bireysel yetenek ve potansiyelleri bu tarihsel amaç doğrultusunda dinamize edip kavgaya akıtmışlardır.
TİKB ve onun kadrolarını 12 Eylül karanlığında da “tarihin sonu”nu ilan edilen neoliberal fırtınalarda da yönünü şaşırmayıp ayakta tutan, sınıf devrimciliğinde ısrarına da proleter devrim ve sosyalizm perspektifini konjoktürel dalgalanmalarda kaybetmemesine de yol gösteren işte bu tarihsel amaçtır.
Bu yanlarıyla dünümüz, bugünümüz ve yarınımız bir bütündür!
Başarılarımızdan gurur duyarken asıl olarak başaramadıklarımıza odaklanan bir yaklaşıma sahip olduk her zaman. İşçi sınıfı ve emekçi kitlelerle ilişkilerdeki zayıflığımızın aşılması bunların başında geliyor.
Güçlü yanlarımız kadar zayıflık ve zaaflarımızın da bilincinde olarak ve bunları aşacağımız iradesine güvenerek komünizmin özgürlük dünyasına yürüyüşümüzü 46. yılımızda da sürdüreceğiz!.. 19 Şubat 2025
TİKB Yaşıyor, Savaşıyor!..
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!..
21.Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!..
TİKB Merkez Komitesi